Sadece o günün hiç bitmemesini istemiştim.
Her şeyden ümidimi kestiğim bir anda çıkmıştı karşıma.
O gün hava çok soğuktu.Titreyen bedenime rağmen dışarıya çıkmak istemiştim.Sokakta üstü karla kaplı arabalar ve ağaçlardan başka bir şey yoktu.Her şeyden bunaldığım için mi, karın güzelliğine hayran kaldığım için mi, yoksa farklı bi arayış içinde olduğum için mi bu soğukta dışarı çıktığımdan tam olarak emin değildim.Boş boş gözlerle bakıyormuş gibi yürüsem de nedenini bilmediğim bi arayış vardı gözlerimde.Sanki aradığım şeyin burada olduğuna emindim-tabi ne aradığımı biliyor olsaydım-
Neredeyse 15 dk hiç durmadan yürüdüm.Karın kaplamadığı tek bir yer vardı.O da koca çınar ağacının altında kalan banktı.Hiç tereddüt etmeden gidip oturdum.Sokakta kimsenin olmadığını düşünerek bir süre bağıra bağıra şarkı söyledim.Ama sesim soğukta cılızlaşıp kısılmaya başlayınca susmak zorunda kalmıştım.Şarkı bittikten sonra elimde olmadan gözlerimden yaşlar damlamaya başladı.Neden ağladığımı bilmiyordum.Ama bir an önce değişik bir şeylerin olmasını ve şu an ki durumumdan kurtulmak istiyordum.
Gözlerimi kapatıp arkama yaslandım.Hiç konuşmadan, hiç bi rşey düşünmeden..Gözlerimi açtığımda bankta değil de kapkara bi odada olduğumu fark ettim.Hiç korkmamıştım aslında sadece neden burada olduğumu merak ediyordum.Belki de bi rüyaydı.Sadece bundan sonra olacakları bekliyordum.
Sonra hafifçe kapı aralandı ve içeriye beyaz bi ışık sızdı.Kapıyı açan bir adamdı.Gittikçe yaklaşıyordu.Hala korkmuyordum sadece merak ediyordum.Elini tutmam için bana doğru uzandı.Yüzünde hiç bir ifade yoktu.Neden bilmiyorum ama elini tuttum ve oturduğum yerden kalktım.Kapıya doğru yürümeye başladık.Yürürken elimi sıkıca tuttu ve hiç bırakmadı.Koridorun sonunda ki odaya gelmiştik.Kapıyı yavaşça açmaya başladı.Kapı aralandığı andan itibaren içerden ferahlatıcı bi aydınlık ve mis gibi bi koku üzerimize doğru geldi.İçeriye doğru çekti beni.Hayranlıkla bakıyordum etrafa.Çünkü odanın her tarafı beyazlarla kaplıydı.Kapının karşısında boydan boya bir pencere vardı ve baktığımda karlarla kaplı geniş bi alandan başka tek bir şey bile yoktu.Sağ tarafta iki tane beyaz tekli koltuk vardı.Ve tam karşısındabeyaz bir piyano vardı.Odada piyano ve koltuklardan başka hiç bir şey yoktu ama bi o kadar huzur verici ve hoştu.Kapıyı kapattı ve yüzümü ellerinin arasına alarak dudağıma kısa bir öpücük kondurdu.Hiç bir tepki göstermedim.Onunda yüzünde herhangi bir ifade olmadı.Sonra bana eliyle koltuklardan birini işaret ederek oturmamı istedi.Gösterdiği koltuğa oturdum ve o da piyanonun başına doğru ilerledi.İsmini bile bilmediğim hatta daha önce yüzünü bile görmediğim bi adamdan hiç korkmamış ve beni öpmesine izin vermiştim.Hatta onun yanında kendimi güvende hissettiğimi bile söyleyebilirim.Odaya girdiğimizden itibaren hiç bir şey düşünmüyordum, düşünemiyordum ya da düşünmek istemiyordum.Aslında aklıma hiç bir şey gelmiyordu.
Yönümü ona doğru çevirdim.Piyanonun başına oturmuş ve kendi kendine birşeyler mırıldanıyordu.
Ve sonra bana dönüp:
'Piyano sesini sever misin?' dedi.
Aslında en sevdiğim seslerden birisiydi.Hep bi ilgim vardı piyanoya karşı ve bi gün bi adamın sadece bana piyano çalmasını istemiştim.Belki bu an o andı.Ama daha adamı tanımıyordum.Kafamı sallayarak:
'Evet' dedim.
Ellerini yavaş yavaş piyanonun tuşlarının üzerinde gezdirmeye başladı.O kadar güzel çalıyordu ki kendimi başka dünyada gibi hissettim.Onu dinlemekten kendimi alamıyordum.Sanırım yarım saat kadar çaldı ve bende hayranlıkla dinledim.Ellerini piyanodan çekti ve ayağa kalktı.Yanıma geldi ve elini tekrar bana uzattı.Hiç tereddütsüz yine kabul ettim ve ayağa kalktım.Kapıya doğru yürüdük ve dışarı çıktık.Oda o kadar ferahtı ki dışarısı çok bunaltıcı ve sıkıcı geliyordu.Elimi tuttu ve pencereden görünen karla kaplı büyük arazide yürümeye başladık.Sonunu göremiyordum tıpkı deniz gibi nerede bittiğini bilmiyordum.Şimdiye kadar tek bir soru sormuştu sadece.İsmini sormak istedim ama cevap vermeme ihtimali çok yüksekti o yüzden vazgeçtim.Ben birkaç dakikada bir yüzüne baktıkça o bir kez olsun yüzünü bana çevirmedi.
Epey yol almıştık ve bu geniş arazinin hala sonuna gelmemiştik.Bir anda durdu ve elimi sıktı.Bende durmak zorunda kalmıştım.Bana döndü ve ilk defa gözlerime böyle uzun ve hiç ayırmadan baktı.Daha önce hiç görmediğim bi göz rengi vardı.İlk baktığımda en dışı yeşil ve içi maviydi şimdi ise büsbütün maviydi gözleri.Elimi bıraktı ve belimi kavradı.Hiç bir şey söylemden bana doğru eğildi ve buz gibi dudaklarıyla bi o kadar sıcak ve uzunca öptü.Kendimi çekmemiştim aksine hoşuma gidiyordu.Beni, kendine doğru çekti ve beni öpmeyi bıraktı.Sadece elleriyle yüzümü ve saçlarımı okşuyordu.
Bi süre sonra benden uzakta olduğunu fark ettim ama benden uzaklaştığını hatırlamıyordum ya da fark etmemiştim.Bu sefer elimi tutup yanından götürmemişti.Benden uzakta ve sırtı bana dönüktü.
'Buraya nasıl geldim' diye sordum.Bi süre bekledi ve hiç konuşmadı.Sonra:
'Belki de sadece bir rüya dedi'.Sesi o kadar tatlı ve huzur vericiydi ki tekrar soru sormak istememiştim.Bana döndü ve:
' Bu anları hiç unutma ama bundan sonrada hiç varolmamışım gibi hayatına devam et' dedi.
Söylediklerini düşündüm bi süre çok saçmaydı böyle güzel anları ve bu anı bana yaşatan insanı nasıl unutabilirim ki?İstemeden ağlamaya başladım.Başımı öne eğdim ve gözyaşlarımı sildim.Başımı kaldırdığımda karşımdaydı ve tekrar bana doğru eğildi.Sımsıkı sarıldı ve sıcak nefesini boynumda hissettim.Bi süre öyle kaldık.Sonra elleriyle yüzümü okşadı ve dudağıma sade ve küçük bir öpücük kondurdu.Ellerini benden çekmişti.Sarılmak istedim ama benden uzaklaştı.Hala ağlıyordum.Onları silmek için başımı eğdiğimde beni bırakıp gideceğini hiç düşünmemiştim.Başımı kaldırdığımda benden metrelerce uzaktaydı ve hızla ilerliyordu.
'Hey' diye seslendim ve arkasına dönüp:
' Sen yaşanmaya değersin ' dedi.
O hızla ilerlerken piyanolu odadan onun çaldığı melodiyi duyuyordum.Ama kimin çaldığını bilmiyordum.Kafamı gittiği yere doğru çevirdiğimde artık onu göremiyordum.
Söylediği sözler hala kulağımda çınlıyordu.
'Sen yaşanmaya değersin
''Belki de bu bir rüyadır'.
Peki bu bir rüyaysa neden bankta değil de karla kaplı arazide onun arkasından ağlıyorum???....
.